Evet ben bir uyurgezerim. Uyurgezer bile değil uyuratlar ulen o nasıl bir atlamadır.
Geçen gece saat 3 sularında gece yataktan kalkıp Fight Club'ta ki adamın kendi kendini dövme sahnesi gibi yere fırlatmışım kendimi. Annem beni cıglıklar içindeyken bulmus ve kaldırıp yatagıma yatırmıs. 1,90'lık ben o esnada cenin pozisyonunda yaklasık 1 metre olmusum kan ter içinde ve titreyen bir şekilde. Getirin gözünüze artık. Sabah kalktıgımda heryerim agrıyordu ulan bıktım bu işlerden de hee askerde ne bok yiyeceksem artık! 300 kişi çullanır uzerime sanırım o çığlığa kaza kurşununa gitmezsem iyidir.
RADIO
28 Mayıs 2010 Cuma
19 Mayıs 2010 Çarşamba
Romeo & Juliet
Her zaman hayranları olmuşumdur, böyle estetik bir ölüm isteği var mıdır dünyada? Önünde saygıyla eğilirim William amca...
Burada, ebedi kalıntımı tertip edip dünyadan bıkmış talihsiz
yıldız boyunduruğunu sallayacağım.
Gözlerim, son kez bak!
Kollarım, son kez kucakla!
Ve nefes kapısı dudaklarım erdemli bir öpücükle mühürlen!
Çekici bir ölüm için sonsuz pazarlık!
Romeo & Juliet (2. Perde)
William Shakespeare
Olay bitmiş abi...
Burada, ebedi kalıntımı tertip edip dünyadan bıkmış talihsiz
yıldız boyunduruğunu sallayacağım.
Gözlerim, son kez bak!
Kollarım, son kez kucakla!
Ve nefes kapısı dudaklarım erdemli bir öpücükle mühürlen!
Çekici bir ölüm için sonsuz pazarlık!
Romeo & Juliet (2. Perde)
William Shakespeare
Olay bitmiş abi...
15 Mayıs 2010 Cumartesi
Gölgem var, iyi ki gölgem var...
Yalnızlık başa bela diyenleri anlamıyorum. Ulen insanın kendinden daha iyi bir dostu olabilir mi? Herkes ve herşey biryere kadar! Kim biriyle birlikte göçüp gitmiş ki şu dünyadan. Yalnız doğduğumuz gibi yalnız ölüyoruz işte. E peki hayatı da yalnız yaşamamız normal değil mi? Yalnızlığı hayat felsefesi haline getirmiş sevecen insanlara neden öcü gözüyle bakılır? Ya da neden illa pesimist damgası vurulur. Gayette espritüel biri olarak ben yalnızlığı seviyorum.
Bu yüzden iyi ki gölgem var, beni yalnız bırakmayan gölge...
Bu yüzden iyi ki gölgem var, beni yalnız bırakmayan gölge...
10 Mayıs 2010 Pazartesi
Masumiyetin Ziyan Olmaz
Merhabalar,
Şöyle bir interneti kolaçan ediyordum ki birde ne göreyim? En sevdiğim gruplardan mor ve ötesi yeni albümünü mayısın ikinci haftası başında piyasaya sürecekmiş! Web sitelerinin de ismini "şimdilik" değiştirip albümün ismi olan Masumiyetin Ziyan Olmaz koymuşlar. Şöyle ki; www.masumiyetinziyanolmaz.com adresine tıkladığınızda taptaze şarkılarını kuple kuple dinleyebiliyorsunuz. Ben hepsine bir kulak verdim, analizim şudur ki mor ve ötesi eski mor ve ötesi gibi tad vermeyecek bundan sonra üzgünüm bu kötü haberdi, ama gerçek.
Neden? Çünkü gelişen teknoloji ve daralan zaman dahilinde grup üyeleri pek doğaçlama durumlarına giremeyip özgünlüklerine vakit ayıramıyorlar. Nacizane fikrim bu Gül Kendine (2001) ve Dünya Yalan Söylüyor (2004) ten sonra mor ve ötesi'nin başkalaşım süreci başlamıştı zaten, şuan ise doruk noktalarda. Dolayısıyla müzikal anlamda pek dile dolanacak şarkılar beklemeyin derim.
Büyük Düşler'de bir nebze olsun doyurmuştu karnımızı ama Başıbozuk faciası ile karşılaştık. Belki biraz erken konuşuyorum ama genel kanım bu yönde olacak! Birde insanoğlu nankör oluyor tabi doymuyor. He ama iyi bir haber var ki grup kendini asimile etmemekte ısrarlı ve şarkı sözleri gene zorlayıcı gene akıl ürünü güzel şeyler. Herşeye rağmen koleksiyonumda mutlaka olması gereken bir gruptur, ve albümleri hiç tereddütsüz çıktığında alınacak bunu da belirtmeden edemem.
Şöyle bir interneti kolaçan ediyordum ki birde ne göreyim? En sevdiğim gruplardan mor ve ötesi yeni albümünü mayısın ikinci haftası başında piyasaya sürecekmiş! Web sitelerinin de ismini "şimdilik" değiştirip albümün ismi olan Masumiyetin Ziyan Olmaz koymuşlar. Şöyle ki; www.masumiyetinziyanolmaz.com adresine tıkladığınızda taptaze şarkılarını kuple kuple dinleyebiliyorsunuz. Ben hepsine bir kulak verdim, analizim şudur ki mor ve ötesi eski mor ve ötesi gibi tad vermeyecek bundan sonra üzgünüm bu kötü haberdi, ama gerçek.
Neden? Çünkü gelişen teknoloji ve daralan zaman dahilinde grup üyeleri pek doğaçlama durumlarına giremeyip özgünlüklerine vakit ayıramıyorlar. Nacizane fikrim bu Gül Kendine (2001) ve Dünya Yalan Söylüyor (2004) ten sonra mor ve ötesi'nin başkalaşım süreci başlamıştı zaten, şuan ise doruk noktalarda. Dolayısıyla müzikal anlamda pek dile dolanacak şarkılar beklemeyin derim.
Büyük Düşler'de bir nebze olsun doyurmuştu karnımızı ama Başıbozuk faciası ile karşılaştık. Belki biraz erken konuşuyorum ama genel kanım bu yönde olacak! Birde insanoğlu nankör oluyor tabi doymuyor. He ama iyi bir haber var ki grup kendini asimile etmemekte ısrarlı ve şarkı sözleri gene zorlayıcı gene akıl ürünü güzel şeyler. Herşeye rağmen koleksiyonumda mutlaka olması gereken bir gruptur, ve albümleri hiç tereddütsüz çıktığında alınacak bunu da belirtmeden edemem.
9 Mayıs 2010 Pazar
Anneler Günü
Bugün Anneler günü her ne kadar bu tarz şeyler bana saçma gelse de işin içinde anne kelimesi geçince akan sular benim için duruyor. İster Ana kuzusu deyin ister başka birşey düşünün ama ben annemi sevmiyorum ona tapıyorum. Yaptığı yanlışları bile kolayca örten bir mükemmelliğe sahip. Beni yetiştiren bana vizyon sahibi olmamı öğreten klas bir insan o. Heryerde, herşeyde yanımda ve yanımızda. Her zaman bir destek timsali olmuştur. Bu yazım o yüzden biraz ciddi. Mizahı bir kenara bırakıyorum onun lafı geçince. Ne kadar komik heryerde ondan birşey var bahsettiğim her konuda kurduğum her cümlede geçiyor. Nasıl empoze etmiş sevgisini, nasıl yoğurmuşsa bizi. Biraz dikta gelebilir bu söylemlerim ama böyle diktaya can kurban. Onsuz ne yaparım bilemiyorum. :(
Seni seviyorum anne!
Seni seviyorum anne!
7 Mayıs 2010 Cuma
Bitki Çayları
Aklıma gecenin bir yarısı bitki çayları geldi, şimdi çay kendi başına bir bitki değil midir zaten? Eee ne alaka bitki çayı o zaman, bitki suyu falan koysalarmış ismini.. :) Çay mesela kendi başına aynı zaman da dere, küçük akarsu anlamına da geliyor, 8 yıldır bu ülkede olanlara izin veren insanlar, nasıl oluyorda bu iki çay kavramını birbirinden ayırabiliyor hayret dogrusu. O kadar akıllı mıyız?
Vay anasını...
Vay anasını...
Ulan Fairy, Güldürdün Beni
Bu aralar şu Fairy bulaşık deterjanı reklamına pek bir gülüyorum, arkadaşım kurufasülye festivali nedir ya? Ne gerek var şimdi toplu katliama, git mis gibi Zeytinyağlı Enginar festivali yap yada ne bileyim ben git Kapuska festivali yap dimi ama :)
Hem o festival dedikleri şey komple fake zaten, gerçek olsa ozon mozon kalmazdı alimallah. 2000 kişi diyo birde aboov düşünemiyorum bile... ASKİ maski hak getire artık!
Hem o festival dedikleri şey komple fake zaten, gerçek olsa ozon mozon kalmazdı alimallah. 2000 kişi diyo birde aboov düşünemiyorum bile... ASKİ maski hak getire artık!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)