Tam da tırt sebeplerden ötürü güzelim blogum kapanacak diye umutsuzluğa kapılmıştım ki açılmış.
Son dönem de yaşanan bi ton saçmalığın içinde, bu gaydırı gubbak internet filtresi olayını da çıkardılar başımıza!
22 ağustos'tan sonra bazı yasaklı kelimeler bu blogta var ise komple kapanacağız bilginize.
Neyse, bildiğiniz üzere uzun zamandır yoktum 2 ay kadar oldu sanırım, artık yenilendim geldim, aşağıda ki neşe dolu bloglarımı da kınayaraktan başlıyorum sözlerime! :)
Daha bi güçlü hissediyorum kendimi artık, daha bi yalnızım ondan belki. Artık birilerinin hayatının içinde dolaşmanın ne kadar anlamsız olduğunu tescilleyerek atıyorum adımlarımı hayatta. Hee bundan sonra hata yapar mıyım? Elbet yaparım... Ama bu asla insanın kendi içinde ki gerçeğini örtmesi anlamına gelmeyecek bence.
Değişmek derken son 2 ayda; 2-3 kilo aldım, yeni içkiler keşfettim, yeni barlar buldum, yeni pantolonlar yeni gömlekler yeni albümler aldım en güzel değişiklikte gitara geri dönmek oldu sanırım. (Tekrar başlıyorum)
Tabi tabi bir de radyomun tekrar faal hale gelmesi var. Ekstra yalnızlık yüklü yeni melankoliler ile birlikte daha ağır ve olgun hissediyorum ruhumu. Özgür ruhlara rağmen benim ki aynı gri şehirde! :)
Yani yok güneşin olduğu yerlere tayin olmakmış, yok gidip gelmelermiş bitti!
Daha bir çok fotoğraf karesi çekilmeyi bekler halbu ki değil mi ama?! :)
He bir de işim değişti yine(!) :)
Lakin herşey yolunda şimdilik Otisabi okumaya da devam! :D
Güzelim siyahlıkta ki blogumu aklım ve kalbimde ki yepyeni Olmayan Sevgiliye Mektuplar serisi ile süsleyeceğim.
Bana da bu yakışır ;)