RADIO

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Bursaspor

Bursaspor; canımız ciğerimiz eyvallah! Ama bu sene Şampiyonlar Ligi dalgasında ne yapacaklarını pek merak ediyorum. Zira rakipler belli oldu kimler mi bilmeyenler bakınsın şu nadide sayfamdan;

GROUP C

Manchester United
Valencia FC
Glasgow Rangers
Bursaspor

Valla açıkçası bizzat ben rakipleri gördüğüm de tek bir cümle kurdum kendilerine: Hayatta başarılar Bursa!

Çok zor bi gruptan çıkmaları gerekiyor, çıkmayı geçtim 3. bitirebilsek keşke. Olayın en ironik yanı ise Manchester United'ın Bursa Atatürk Stadına gelişi olacak! :) birde bunun karşılığı olarak Bursaspor'un Old Traford'da boy göstermesi tabi. Şimdi İngiliz'ler uyuz adamlar falan biliyoruz o kısmı ama Türkiye'de gereksiz bir memnun etme çabası ar biliyorsunuz o yüzden hiç altta kalacaklarını sanmıyorum Dünya Basketbol Şampiyonası için 1 yılda Ankara'ya Ankara Arena diye koca bir spor salonu yaptıkları gibi sırf Manchester ile maç yapılacağı için Bursa'ya Old Traford çakması bir stadyum yapılabilir. Bak gülüyosun ama bu olur!* :)

Tamam adamlar geldi gezdi iskenderini yedi :P maçını yaptı gitti, rövanşta bizimkiler ne yapacak? Heyecandan topa basıp düşmeseler bari! Aga stada bak yaa derken top kaptırmalar falan! Bunlar olabilecek şeyler küçümsediğimden değil hatırla 1996'yı 1993'ü Galatasary'ın Schmichael'li Manchester ile yaptığı maçları üzerinde Show Tv sponsorlu sapsarı kalitesiz formalarla orada çarpıştıklarını. Nasıl başta bir heyecan vardı! :)

Kısaca Valencia Fe Ce ve diğer büyükler bizim timsahları zorlar aga! Hatta zorlamaz bile :) O yüzden hayatta başarılar Bursa diyor kendi işimize bakıyoruz.
Heee vatan millet sakarya o ayrı mevzu! Nasıl Eurovision'da bunu tartışıyor olsak ta gereksiz yere heyecanlanıyorsak futbolda da özellikle Bursaspor gibi bir takımın Avrupa'ya ilk açılışında bunlar olacak!

Son tesellim iyi ki Sivas şampiyon olmadı! :) Düşünsene maçları Sivas'ta Real Madrid çok cool ya! :)

442 Havalimanı - AŞTİ

Bugün akşam saatlerinde yaklaşık 21,00 sularında her cuma hınca hınç dolu olan 442 numaralı Havalimanı - AŞTİ - Ulus - Kızılay hattında çalışan belediye otobüsündeydim. Otobüsün doluluğundan mütevellit şoförle akraba olma riskine girmek zorunda kalıp onun yanında yer bulabildim. Tüm olayı adrenalin dolu damarlarımda hissettim diyebilirim, olay da şu ki; efenim bu yeni alınan belediye otobüsleri yok mu? MAN marka! bunları altına alan her şoför coşuyor zaten hele havalimanı gibi kebap bir yol olursa ne yapabilir diye düşünüyordum ne zamandır.

En sonunda bir tanesine denk geldim, Pursaklar mevkiinden Sarayköy mevkiine geçişte bir rampa vardır bilen bilir, bu rampada aracın kilometre göstergesinde ki son süreti hatta daha da üstüne çıktığını gözlerimle gördüm. Zaten aracın maksimum sürati 125 km orda yazıyor merak eden gidip bakabilir. Daha da altında yaklaşık 10 km hızlık bir boşluk var oraya kadar indi ibre. Bunu görüp birde kafamı hafif eğip ön camdan yola baktığımda ne Mercedes'ler ne Audi'ler solladık saymayayım... Araç büyük ve kontrolsüz (o hızda) içi deseniz insan dolu (ön kapıya kadar) bu nasıl bir risk alıştır ben bunu anlamadım. Ama inanın çok korktum özellikle virajlarda bütün yol onun gibi dönmek zorunda kaldığından diğer arabalardaki insanların küfürlerini duyar gibi oldum (yol işgali resmen) ve o ana kadar İçe doğru sıçmak neymiş anladım*

Aslında bir ara aklıma cep telefonumdan resmini cekmek geldi göstergenin ama sonradan halkımız ne kadar bilinçsiz olduğunu idrak edip linç riskine girmekten kaçındım.

Havaalanına geldiğimiz de rahat bir nefes aldım! Acele giden ecele gider yahu! Duyan varsa buradan sesleniyorum yetkililere durdurun bunları! Biri bunları durdursun! :)

11 Ağustos 2010 Çarşamba

The Hunger Games

The Hunger Games (Açlık Oyunları); fantastik bir gerçeklik kitabı! Suzanne Collins'in kaleminden çıkmış ibret verici içinde her duygunun paylaşıldığı inanılmaz sürükleyici bir kitap. Steven King'in bile "elimden bırakamadım bağımlısı oldum" dediği tek kitaptır belki de. Kitapta ki ilginç ve birbirinden bağımsız küçük öyküleri ve inanılmaz sürükleyici dialogları okurken neden bahsettiğimi anlayacaksınız. Kafanız da anında bir "Kapitol" bir "12. Mıntıka" oluşturacağınızdan hiç şüphem yok!
Şimdi Amerika'lı gözüaç film yapımcıları bu kitaba gözünü koydular ve projeyi pre-production aşamasına getirdiler. 2011 yılında çekilecek veya 2011 sonlarına doğru vizyona girecek bir sinema filmi yapacaklar bu senaryodan. Eğer sağlam bir cast ve güzel bir senaryo olursa çok başarılı olacağına inanıyorum.

Kısaca önce kitabı okuyun derim, okuyun okutturun efenim.